Suzan adında bir arkadaşım var. Kpss'ye hazırlanıyor. Kendisi açıktan bitirmişti orta okulu ve liseyi. Onun için matematik temeli yoktu ve takviye matematik dersine ihtiyacı olduğundan benden bir ricada bulundu. Matematik dersine birlikte çalışmamızı istedi. Oysaki benim matemaatiğim iyi değildir. Fkat onun temel bilgilere ihtiyacı vardı ondan benden böyle bir yardım istemişti. Neyse asıl mevzu bu değil fazla ayrıntıya girdim sanırım:)
İki haftadır bize geliyor. Derse başlamadan bir saat kadar sohbet ediyoruz. Bu birkaç ay evvel bademcik ameliyatı olmuştu durmadan çektiği ıstırapları anlatıyor. Ve bütün olanlara sebep olan birisini gösteriyor sürekli hıçkırıklara boğularak ona beddua ediyor.
Kilosu fazla olmasına rağmen bünyesi zayıf. Özellikle üzüntü ve stresle çok çabuk hastalanabiliyor. İşte bundan ötürü çektiği sıkıntıların o günlerde buna bunalımlar yaşatan bir şahıs yüzünden olduğunu söylüyor. Bu kişi Aziz adında çok sevdiği biriydi. Bu çocukla bir kursta tanışmışlardı. O kursa ben de gitmiştim biliyorum o şahısı. Aslında sessiz kendi halinde bir tipti. Neyse ben daha sonra kursu bırakmıştım bunlar kalan süre zarfında iyice samimi olmuşlar. Tabiri yerindeyse mercimeği fırına vermişler:p Daha doğrusu bizimkisi vermiş.
Bunlar dostane görüşmüş gezmiş tozmuşlar, gecelerce telefonda muhabbet etmişler. Ortada aşk meşk yok hepsi dostane bir ilişkiden ibaret. Fakat çocuğun yaptıkları hiç dostane değil. Akşamın bir vakti kıza telefon edip bir balkona çık seni göreyim diyen bir adamdan ne beklenir siz düşünün. Bunun gibi daha bi çok şey. Fakat çocuk hiç bir zaman buna umut verici bir sözde bulunmamış. Bizimkisi kendince evlilik hayellerine bile kapılmıştı.
"sana dostum diyen birinden ne kadar şey bekleyebilrsin? Sen kalkmış evlilik hayalleri kuruyorsun, bırak bu yersiz aptalca hayelleri" dedikçe hüngür hüngür ağlardı. Çok sert konuşuyorum evet ama kesip atmak için bu şart yani.
Vel hasıl matematik dersi için geliyor fakat ben ona öğretmenlik değil psikologluk yapıyorum.
En sonunda "Eğer böyle şeyler düşüneceksen sil onu telefondan yok dost olarak kalsın istiyorsan ki hiç öyle göreceğini sanmıyorum o halde dursun ama çok sık görüşme" demiştim. Sonra sildi telefonunu. Aynı dershaneye gidiyorlardı onu da değiştirdi.
Aslında böyle olsun istemezdim. sonuçta dost kolay bulunmuyor. Ama duygularını kontrol edemiyorsa vaz geçmeli ne de olsa umutsuz vak'a :p
Günlerce aynı hikayeyi dinlemekten sıkıldım. Napıyım başka kurtuluşum yoktu. Arkadaş dedik elimizi verdik kolumuzu alamıyoruz yahu uffff...
Hadin gelin beraber saçmalayalım.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
Susan yaktı demek seni kankii :D vah susan vah :D
Yorum Gönder